Bilmez miydin hiç güzelliğinin ruhunda olduğunu. Peki ya gerçeklere tatlı tatlı gülümseyerek bunu kabul ettiğini. Hayır bu sefer savaşmayı değil de gülmeyi seçiyorum. Bu sefer yağmuru değil de güneşi. Evet ben artık büyük bir değişiklik istiyorum ama güzel ama çirkin. Artık yaşamaya çalışmayı ve bunu kabul etmeyi seçiyorum. Biraz yürümeyi biraz dinlenmeyi. Yeniden başlamayı, sonra yine pes etmeyi. Pişman olmalı ama bir daha olsa bir daha yapmalı. Artık daha az düşünmek istiyorum ve daha az uyumak. Her anımın varlığına odaklanmak. Az konuşmak daha çok duymak. Birini seçerken birinden vazgeçmemek. Yaşamın, yanlışlarımızdan ibaret olduğunu farkettim ve çokca sevgiden. Kabul etmekten. kendini her koşulda affetmekten. Kendine her yanlışında sarılmaktan ve her kabusunda uyandırmaktan. İnsanız işte ne yapalım. Uyanalım. Başını okşayalım bir köpeğin. Bir mezarın dibine çökelim ve ona yalnız olmadığını hissettirelim. Yeni insanlar tanıyalım ama o kadar çok tanıyalım ki, hatta şuan da yaşamıyor olanları bile tanıyalım. Okuyalım. dinleyelim herkesin ne demek istediğine odaklanalım. Yargılamayalım. Bize ne anlatmak bizimle ne paylaşmak istiyorlar, özgürlük onlar için ne demek öğrenelim. Bugün neyse peki ya yarın? kesin ben varım diyebilir misin? Hayır belki de ben yok olacağım. O yüzden dinle anlatayım. Gelmeden sonum, henüz bitmemişken hikayem beni biraz dinlemeni isterim. Anlatıcağım çok şey var. Turunculu, yağmurlu, kasırgalı kırgınlıklarım var. Başını kaldırma ki anlatayım. Bir solukta bir ömrü nasıl harcadığımı anlatayım.